TÜRSAB, Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu ile Kuantum Araştırma şirketi ortaklığında yapılan “360° Kamp / Karavan Araştırması” tatil anlayışındaki pandemi etkisinin çarpıcı sonuçlarını ortaya koydu. Araştırmaya göre, yurt içi tatili yüzde 35 arttı, yurt dışı talepleri ise yüzde 44 azaldı. Tatile özel araçları ile çıkanların oranı 2020 yılına göre yüzde 21 arttı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi pek çok alanda olduğu gibi turizmde de önemli değişimleri ve yeni trendleri gündeme getirmiştir. Hijyen ve güvenliğin ön plana çıktığı pandemi süreci tüketicilerin seyahat ve tatil alışkanlıklarında önemli değişimlere neden olmuştur. İnsanların kalabalık yerlerden uzak durma eğilimi eko turizm, yani doğa turizmine ilgiyi artırmıştır. Konaklama açısından küçük ve butik otelleri tercih edenlerin oranı yükselirken ev turizmi, villa kiralamalar, küçük gruplarla yat turları ve kamp-karavan gibi konaklama üniteleri de yoğun ilgi görmektedir.
Bu gelişmenin bir sonucu olarak son zamanlarda kamp-karavan turizmine artan talepten hareketle bu alandaki mevcut durumun iyi anlaşılması ve önümüzdeki süreçte daha da geliştirilmesi için TÜRSAB, Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu ile Kuantum Araştırma şirketi ortaklığında “360° Kamp / Karavan Araştırması” başlıklı bir araştırma yapılmıştır.
- 2020 yılında Türkiye’de kamp alanlarında konaklama yapılan geceleme sayısı yerli ve yabancı turist olmak üzere 221.807’dir. 27 AB ülkesinde 2019 yılında bu sayı 362 milyondur.
- Potansiyel çadır ve kamp kullanıcıları mevcut kullanıcılara göre daha yüksek oranda “Doğa” seyahatlerini tercih etmektedir.
- Potansiyel çadır kullanıcılarında “Rota Takip Etme” tercihi daha yüksektir.
- Rota takip eden mevcut çadır kullanıcılarının %47,5’i gittikleri noktalarda geceleme sayısı 1-2 gün iken karavan kullanıcılarında 1-2 gün için bu oran %22,5’tir. Buna karşın rota takip eden karavan kullanıcılarının %23,9’u 2-3 günlük konaklama sürelerinde konaklamakta, çadırda bu oran %22,5 seviyesinde bulunmaktadır.
- Rota takip etmek yerine “Bir Yere Giden” çadır ve karavan kullanıcılarının konaklama sürelerinde ise daha belirgin bir ayrışma yaşanmaktadır. Çadır kullanıcılarının %45,2’lük çoğunluğu 2-3 günlük kamplar tercih ederken karavan kullanıcılarının %37,5’i 15 günlük kamplar yapmaktadır.
- Bu veriler dikkate alındığında karavan kullanıcılarının genel olarak daha uzun tatillere çıktığı ortaya çıkmaktadır.
- Çadır kullanıcılarında tek noktada yapılan harcama %15,9’luk bir kesimde 500 TL iken %14,5’lik bir kesim 2.000 TL harcadığını ifade etmektedir. %2 ile %6 arasında değişen oranlarda çadır kullanıcıları ise tek noktada 750 TL’den 4 bin TL ve üzerinde bir aralıkta harcama yaptıklarını beyan etmektedirler. Karavan kullanıcılarının ise %15,3’ü tek noktada 1.000 TL harcamaktadır. Karavan kullanıcıları arasında %2,8 ile %4 arasında değişen oranlarda farklı kullanıcı kesimleri ise tek noktada 1.000 TL ve 4.000 TL ve üzerinde bir aralıkta harcama yaptıklarını ifade etmektedir.
- Çadır ve karavan kullanıcılarının kamp alanlarından beklentileri sıralamasında kamp alanının “Temiz Olması” %21,7 ile ilk sırada yer almaktadır. İkinci sırada %10,1 ile “Sessiz-Sakin-Huzurlu Olması” tercihi yer alırken “Su-Elektrik-Duş Gibi İmkanlara Sahip Olması” (%9,9) ve “Güvenli Olması” (%6) diğer en önemli beklentilerdir.
- Özellikle beyaz yakalı kesimde giderek yaygınlaşan doğada küçük ev (tiny house) tercihinin kamp/karavan tatili üzerinde de etkili olduğu görülmektedir. Tiny House deneyimi öncesinde kamp/karavan tatili yapma isteği %33 seviyesinde iken bu oranın Tiny House deneyimi sonrasında %50’ye yükseldiği göze çarpmaktadır.
Araştırma sonuçlarından hareketle; ülkemizdeki kamp/karavan tatili olanaklarının gelişimi için ciddi bir potansiyel bulunduğu, bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmek ve geliştirmek için altyapı konusundaki yatırımlarla birlikte bu alandaki tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin artırılmasının faydalı olabileceği değerlendirilebilir.